19 yaşındaki Semih Çelik, evvelki gün 15.30 sıralarında İstanbul Eyüpsultan’da kız arkadaşı Ayşenur Halil’i (19) boğazını keserek öldürdü. Akabinde 16.00’da Edirnekapı surlarına çağırdığı İkbal Uzuner’i (19) bedenini parçalatıp başını keserek öldürdükten sonra kendini aşağı atarak intihar etti. Bu vahşet Türkiye’yi dehşete düşürdü.
Beyoğlu’nda da iki kabahat makinesi, bir genç bayanı sokakta köşeye sıkıştırıp cinsel taarruza yeltendi. Etraftan yetişenler bayanı kurtardı. Polisin gözaltına aldığı sapıkların sözlerinin akabinde özgür bırakılması toplumsal medyada büyük reaksiyon gördü. Bunun üzerine savcılık gözaltı kararı verdi.
“BİZ BUNUN YALVARMAK ZORUNDA MIYIZ?”
Bu fecî olaylara reaksiyonlar gelmeye devam ediyor. Bayanların sokakta rahat yürüyemediğini söyleyen müzikçi Hadise de konserinde şu sözlerle isyan etti:
“Biz ne yaşıyoruz? Biz bayanlar rahatlıkla otomobilimize yürüyemeyecek miyiz? Dün akşam bir kız arkadaşımla arkadaşımızın konutunda çok güzel bir akşam geçirdik. Sonra çıktık otomobile hakikat yürüdük ve biz korktuk. Otomobile yürümek bile bizi korkutuyorsa demek ki bu ülkede çok acil bir şeyler değişmeli. Biz bunun için yalvarmak zorunda mıyız? Biz korkarak mı yürüyeceğiz sokaklarda? Umarım devlet bizi duyuyordur. Zira bunu biz yapamayız. Devlet bize sahip çıkmalı.”